12 Şubat 2013 Salı

FARKLI BİR BAKIŞ: SURET-İ ALEM

Suret-i Alem Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği başkanı Yusuf Kartal, fotoğrafçılığı anlattı.

Kartal; ''İnsanı bilmeyen, İnsanın derdini tasasını bilmeyen ve okumayan insan fotoğrafçı olamaz. Fotoğraf kitapları okumayan, Fotoğrafçılık altyapısı olmayan kuru bir görüntü elde eder.''


Sohbete başlamadan kendinizden bahseder misiniz?
1986 yılından beri fotoğrafla uğraşıyorum. Matbaacılık sektöründen gelmekteyim. Fotoğrafa sanayi ürünleri çekmekle başladım. Daha önce Bursa’da çalışmalar yaptık. Kayseri’ye gelince amatör fotoğraf derneklerinde faaliyet gösterdim. Buradaki derneklerin çalışmalarından daha farklı olarak çalışma yapmak için Suret-i Âlem Fotoğraf ve Sinema Derneğini kurduk.

Derneğin hikâyesinden bahseder misiniz?
Bizim facebook’da Suret-i Alem diye bir grubumuz var. Bu grubu biz kurduğumuzda dernek kimse yoktu. Bu grup o kadar büyüdü ki uluslararası katılımlar ile 2,500 kişiye ulaştı. Bu bizi dernekleşmeye itti. Sosyal Medya bizi kurumlaştırdı.
Derneğin kuruluş amacından bahseder misiniz?
Amacımız Kayseri’de fotoğrafı farklı olarak ulusal ve uluslararası bir alana yaymak ve yukarı çıkartmak. Fotoğrafı kendimizi anlatan bir dil olarak anladığımızdan dolayı sergiler açmak amacındayız. Fotoğraf ile ilgili her şey amacımız. Bizden fotoğraf eğitimi almak isteyen herkese saat kaç olursa olsun eğitim verebiliriz.

Dernek faaliyetleriniz neler peki?
Sergiler açmak, Fotoğrafçı arkadaşları projelerinde desteklemek, kısa film ve belgesel filmi çekmek, bununla birlikte çekenlere destek vermek, bu iş ile ilgilenenlere sponsorlar bulmak, Kayseri’de fotoğraf ve kısa film yarışmaları düzenlemek yaptığımız faaliyetlerin  geneli diyebiliriz.
Dernek olarak kaç kişilik bir ekibiniz var?
Biz derneği 7 arkadaş kurduk. Ekibimiz ise 20 civarı. Bu ekipte çok sağlam arkadaşlarımız var. Henüz üye kaydı yapmaya başlamadık. Altyapımız sağlam diyebilirim.

Bu ekip içerisinde profesyonel fotoğrafçılar var mı?
Grubumuzda amatör ruhla çalışan profesyonel fotoğrafçılar var. Metin Şimşek, Mete Özbek, Yusuf Purut Mehmet Çoban gibi çok değerli arkadaşlarımız var. İzmit, İzmir, Ankara, İstanbul gibi şehirlerden de arkadaşlarımız var. Yurtdışından da Hindistan, İtalya, İran, Amerika, Portekiz, İspanya, İngiltere, Azerbaycan gibi ülkelerden de arkadaşlarımız var.

Biraz da sergilerden bahsedersek, kaç sergi açtınız şuana kadar?
Başka kurumların adı ile Suret-i Âlem alt yapısı ile daha önce birçok sergi açtık. Suret-i Âlem Derneği olarak da çalışmalara bağlayacağız. Yakın zamanda bir sergi açmayı düşünüyoruz.

Bu işler Finansal anlamda büyük emek ister. Bu imkânı bulabiliyor musunuz?
Şuana kadar hiçbir yerden finansal destek bulamadık. Kendi çabalarımız ile ilerlemeye çalışıyoruz. Kendi kendimizin sponsoru olduk. Kocasinan Belediyesi bize salonunu açtı. Orada çalışmalar yapmayı düşünüyoruz.

Peki, ilerleyen zamanlarda yapacağınız çalışmalar neler?
Yurt dışından ve şehir dışından önemli fotoğrafçıları getirmeyi düşünüyoruz. Onlarla birlikte fotoğraf çekimlerine gitmek, Ünlü hoca Maruf Şirin’i Kayseri’ye getirerek fotoğraf okumaları yapmak istiyoruz. Maruf hoca Kayseri’de fotoğrafın tohumunu atan adam. Onun fotoğraf okumaları çok mükemmeldir. Herkes onu iyi bilir. Onu getirerek fotoğraf okumaları yapmak istiyoruz.

Kayseri’de bu konuya yeterince ilgi var mı?
Kayseri bu konuda çok şanslı. Kayseri’de ilgi var ama şuana kadar dernekler tarafından yapılan fotoğraf kursları ile sınırlı kaldı. Öğretilmeyen fotoğraf kursları vermek ile para dönüşümü sağlayan bir dernek haline getirdiler. Bunu ulusal ve uluslararası yerlere sunamadılar. Yerelde bu birilerinin isim yapma ve geçinme kaynağı oldu.

Kayseri’de fotoğraf çekmek isteyen biri neler yapmalı?
İlk önce bizi bulmalı. Çeşitli mekânlar tabii ki var. Fotoğraf çekmek için şehri çok iyi bilmek gerekiyor. Şehri iyi bilmeyen iyi fotoğraf çekemez. Şehrin camilerini, sokaklarını, caddelerini her yerini çok iyi bilmek gerekir. Fotoğraf çektiğiniz bölgeye yabancı gibi değil oralı gibi olacaksınız. Yani fotoğraf çekeceğiniz yer ile iletişim kurmanız lazım. Nereye giderseniz gidin oralı gibi olmanız lazım. Birde fotoğrafın ne zaman iyi olacağını bilmek önemli. Sabah erken çıkmak gibi… Kayseri’de fotoğraf adına bir şeyler yaptığını sananlardan bir tanesi geçen gün kitabının önsözünde, ‘’biz güneşle birlikte sıraya giren fotoğrafçılardan olmayacağız’’ demiş. Sabah erkenden sıraya girmezsen şehrin fotoğrafını çekemezsiniz. Şehri bilmeyen adam şehri anlatamaz. İnsanı bilmeyen, insanların derdini tasasını bilmeyen, okumayan insan fotoğrafçı olamaz. Fotoğraf kitaplarını okumayan, fotoğraf altyapısı olmayan sadece kuru bir görüntü elde eder. Erciyes’in güzel bir gününde onu herkes çeker. Marifet orada değil. Marifet fotoğrafla birlikte bir kompozisyon yakalamakta. (Oraya bir bulut, güneş, ay vs. koyabilmek) Sabah kalkıp sabah erkenden gidip emek vermezsen hiçbir şey elde edemezsin. Bu hobi gibi kalır.
Dernek olmanın amacı da bu değil mi?
Tabii ki hobiden çıkartıp amatör ruhlu profesyonel insanlar ile çalışmak dernek olmamızın nedeni.

Sevgi bu işin neresinde?
Sevgi her yerinde. Bu işi yapacaksan seveceksin. Her işte öyle ama bu işte daha özverili bir sevgi lazım. Makinan iyi olmuş olmamış, çok pahalı, değil bunlar önemli değil. Bu işi severek yaparsan çok iyi şeyler yaparsın. Bu işi severek yaparsanız belli bir zaman sonra tarzınız oluşur. Fotoğrafı gören kişi kimin çektiğini anlar. Mesela bizim ekipte herkesin bir tazı vardır. Biz ilk Suret-i Alem grubunu kurduğumuzda kimse dikkate almamıştık. Biz Kayseri’de bir ilke imza attık ve 2.500 civarı üyesi olan tek grup olduk. Çalışmalarımızda da siyah Beyaz’ı çok seviyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Kayseri’de fotoğraf alanında farklı bir bakış oluşturmak istiyoruz. Bunu da yaptıklarımız ile göstereceğiz. İddialı konuşuyorum ulusal ve uluslararası anlamda çok çalışmalar yapacağız. Zaten şuanda başka bir ülkeye gidince Suret-i Âlem dediğiniz zaman sizi tanırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder