10 Şubat 2013 Pazar

‘’İNSANLAR TÜKETTİKLERİ EKMEK KADAR KİTAP OKUSUN’’

Laçin yayınevi sahibi Mehmet Çelebi, Türkiye'de okunan kitap miktarının çok az olduğunu söyledi ve basılan kitapların okunmadığını söyledi.
Birbirinden değişik kurum ve kuruluşları, değişik kişilikleri ve yaptıkları çalışmaları sizinle paylaşıyorum. Bugün tabiri caizse tırnakları ile kazıyarak bir yerlere gelen ve bugün tutunmaya çalışan Lâçin yayınevinden sizinle birlikte olacağız. Bu yayınevi uzun yıllardır Kayseri’nin Kültür ve Sanat hayatına hizmet etmekte. Zaten aldığı ödüller, plaketler ve şiltler bunun bir göstergesi.


Mehmet Çelebi Kimdir?
1958 Gürün doğumlu. İlköğretimini Gürün’de tamamladı. Ortaokulu Kayseri Sümer okulunda okudu. 1976 yılında Endüstri Meslek Lisesinden mezun oldu. 1981 ‘de Erzurum’da askerlik yaptı. Kitap tutkusu nedeni ile 1999 Yılında Lâçin yayınevini kurdu. Kitap ve masaüstü yayıncılığı yapmaya başladı. 
Yayınevi’nin kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?
Laçin yayınlarının evveliyatı fotokopi, kırtasiye ve tez yazımına dayanır. Bu şekilde kurulmuş bir şirketti. Bu şirketin kurucu ortaklarındanım. Şirket ekonomik kriz ve değişik nedenlerden dolayı feshedilme durumu ile karşı karşıya kalınca bir miktar sorumluluğu kendi üzerimize aldık. O şirketin feshedilmesinin ardından. Üniversiteye verdiğimiz çeşitli hizmetler vardı. Bunların üstüne kitap yayıncılığını da ekleyerek devam ettik. O günden bugüne bizzat kendim ilgilendim. Bazıları ham el yazısı olarak geldi. Bazıları üniversiteden bilgisayar ortamında geldi. Bu bilgisayar ortamında gelenlerin mizanpajı vesaire bunların hepsi bizim elimizden çıktı. El yazısı ile yazılmış olan yazıları da önce bilgisayar ortamına aktardık. Bu iş bir ihtiyaçtan ve kendi hevesimizden dolayı doğdu diyebilirim. Üniversitedeki hocaların eserlerini yayınlayacak bu tarzda bir yayınevi yok gibiydi. Üniversite ile ilişkilerimiz ve bizim kitap sevgimiz birleşince masaüstü yayıncılığa başladık.

Yayınevi olarak bugüne kadar kaç kitap bastınız?
270’in üzerinde eser neşrettik. Bu eserlerin birçoğu akademik eserler. Daha çok üniversite hocalarına yönelik. Bunun duşunda da Kayseri piyasasındaki yazar, çizer arkadaşların yazıları, şiirleri basılıyor. Kayseri’nin dışında yayın yaptığımız yerler de var. Yurtdışında görev yapan Türk vatandaşlarının da kitaplarını bastık. Türkiye’nin içinde de birçok ile Lâçin Yayınları olarak hizmet götürdük. Şuanda da yayın hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz.

‘’Devam etmeye çalışıyoruz’’ dediniz. Biraz sıkıntılı galiba durumlar.
Kitap işi başlı başına bir sıkıntı. Okuma seviyesinin ve sevgisinin çok düşük olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Okuyucunun az olduğu yerde kitap talebi de az oluyor. Durum böyle olunca da üzücü rakamlar ortaya çıkıyor. Bizimki biraz gönül işi. Çorbaya tuz misali okuyucu kitlesini bir nebze de olsa çoğaltmaya çalışıyoruz. Sıkıntısız olması mümkün değil. Hem imkânlar kısıtlı. Hem de Kayseri özelinde büyük bir sıkıntı var. Basım, yayım bir noktaya kadar iyi durumda fakat dağıtım ağı yok. Ciddi bir dağıtım şirketinin olmaması Türkiye’deki diğer okurlara Kayseri’de neşredilen kitapların ulaşması biraz mümkün olmuyor. O da paralelinde diğer sıkıntıları getiriyor.
Yayın politikanızdan bahsetsek biraz da.
Biz genel olarak kitapları yayınlıyoruz. Yayınlamadığımız kitaplar ahlak dışıdır. Bunun dışında hiçbir esere kota koymadık. Siyaset veya başka konularda sınırlamamız olmadı. Eserlerinin bize bir sıkıntı doğurmayacağına inandığımız bütün eserleri bastık. Bunu da şu gerekçe ile yaptık. Seçici olabilirdik aslında ama Kayseri henüz o doygunluğa erişmedi. Yani bir vatandaşın kitabını yayınlayıp yayınlamama kararsızlığına girmedik. Keşke o kadar imkânımız olsa. Fakat kayseri henüz o doygunluğa erişmedi. Eserleri edebi değeri olup olmaması gibi kategorize etmiyoruz. Bizi pek ilgilendirmiyor. Çünkü o edebiyat eleştirmenleri ve okuyucuların takdirine kalmış bir şey. Onun için de basıyoruz. Tek ölçümüz gayriahlaki ve yasadışı olmaması.

Yayınevinize birçok şilt ve plaket verildi. Biraz da bunları anlatır mısınız?
Şimdi çalışmalar hatır gördükçe bizi teşvik ediyor. Bu noktada Kayseri’de kültür sanat işi ile ilgili olan kurum ve kuruluşlardan şilt, ödül, sertifika ve sözlü taktirler aldık. Bu bizim çalışma azmimizi teşvik ediyor. Bu bizim açımızdan yeterli değil aslında. Bütün bu işlerle uğraşan kişilerin mutlaka takdir edilmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer Kayseri’de bu destek sürecek olsa belki de birçok yayınevi çıkacak. Belki en çok insan ödülü verilse. Okuyan insan sayısı artar. Bu böyle zincirin halkaları gibi birbirine eklenerek devam edecek.

O zaman Kayseri’de yapılan işi takdir etme konusunda bir zafiyet var diyebilir miyiz?
Evet. Bunu söyleyebiliriz. Bir vatandaş bir eser ortaya koymuş o eserin değerlendirmesi, eleştirilmesi, reklamı, eşe dosta tanıtılması noktasında Kayseri yazarçizerleri ve okurlarının böyle bir eksiği olduğunu düşünüyorum. Biz yine de teşekkür ediyoruz. Bu konuda aldığımız şeyler bizim çalışmalarımızın karşılığı diye düşünüyorum. Bundan da memnunuz.

İleriye yönelik büyük hedefleriniz var mı?
Kayseri’de yayıncılık yapmak ve bunu sürdürmek mucize gibi bir şey. Durum böyle olduğu için bizde ekonomik gücümüz sınırlı olduğu için bu işi biraz daha ileriye götürmek, biraz daha ciddi şeyler başarabilmek için ciddi ekonomik destek gerekiyor. O da bizde olmadığı için. Kendi yağımızda kavrulabildiğimiz yere kadar kavrulacağız. Kültür sanat hayatına hizmete devam etmeye çalışacağız. Eğer imkânlarımız olmuş olsaydı dağıtım ağı oluşturmak adına ciddi bir hedef ortaya koyardık. Ama gerçekçi olmak lazım. Bizim bunu yapabilecek bir gücümüz yok. İnşallah başka birileri çıkar diye dua ediyoruz.

Zaten çoğu konuda zafiyet var. Kayseri edebi anlamda ufak bir kitlenin çalışmaları dışında iyi durumda değil. Peki, siz yayınevi olarak ne tür sıkıntılar çekiyorsunuz?
Bizim en büyük sıkıntımız çıkan ürünün dağıtılamaması. Bu ürünün çıkışının 3 ayağı var. Bir bu eseri yazan yazar. İkincisi bunu yayına hazırlayan yayınevi. Üçüncüsü de dağıtım. Kayseri’de dağıtım gerçek manada olmadığından sıkıntı büyük. Kayseri’de beni çok üzen şey kitap satışı yapan esnaf arkadaşlar Kayseri’de yazan çizen arkadaşlara çok duyarlı değiller. Kitaplarını raflara koyma noktasında, onları insanlara tanıtma, yönlendirme noktasında satışı ve pazarlaması konusunda hiç yardımcı olmuyorlar. Çok arkadaşımı biliyorum eserlerini kitapçılara satılması için götürdüğünde kabul edilmedi. Kabul edilenler de rafların gerisinde bırakıldı. Meşhur bir atasözü var bilirsiniz ‘’Ev danasından öküz olmaz.’’ Aynı mantık kültür sanat hayatında da geçerli. Bana göre Kayseri’de çok değerli kalemler çok değerli eserler vermelerine rağmen Türkiye geneli bir üne sahip olan sayısı çok az. Bunun sebebi de birbirlerine omuz verme, birbirlerini destekleme noktasında büyük bir zafiyet var. Bir arkadaşımızın eseri yayınlandığında diğerlerinin de ona destek olması lazım. Bunu bugüne kadar başaramadık. Üretilen ürün de satılmayınca bir yerde yılgınlık oluyor. Adam eserini yayınlamış ama okuyucuya ulaştıramıyor.

Sizin yayınevi olarak Kayseri’deki yazarçizerler ile aranız nasıl?
Biz 150'nin üzerinde şahısın eserini bastık. Aramız da oldukça iyi.

Kayseri’de yayınlanan kitap sayısı sizce yeterli mi? Bir yayınevi sahibi olarak gözlemleriniz nasıl?
Ben Kayseri’de ve Türkiye’de yayınlanan kitap sayısını asla yeterli bulmadım. Laçin yayınları olarak felsefemiz şu: ‘’Okumak yaşamaktır.’’ Gönlüm ister ki fırından çıkan ekmek kadar kitap üretilsin. İnsanlar da tükettikleri ekmek kadar kitap okusun. Ancak o zaman gerçek anlamda yeterli olur. Zaten istatistiklere bakarsak ne durumda olduğumuz görülür.

Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
İnsanların kitabı ihtiyaç olarak görmesi gerekir. Bu noktada test kıskacı ile sıkıştırılmış gençliğin kitap okumasını istiyorum. Tabi burada dershanelere çok büyük iş düşüyor. Dershaneler o etütlerde çocuklarımıza birkaç saat okuma etkinliği yapsalar çok iyi olur. Ben bu şekilde ciddi bir kitap sevgisinin oluşacağına inanıyorum. Vatandaşlara söyleyeceğim bir şey var. Şeker bayramı ve Kurban bayramında çocuklara kitap hediye etsinler. El öpmeye gelene şeker verirken kitap da vermek büyük bir sevgi oluşturabilir. Ben bunun gerçekten yapılmasını istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder