15 Mart 2013 Cuma

‘’YAZARKEN DE, SÖYLERKEN DE ÇOK AĞLADIM’’

'Düşlerin Ressamı’ olarak bilinen ünlü sanatçı Murat Yılmazyıldırım, hayatını anlattı. 
Murat Yılmazyıldırım, Düş Sokağı Sakinlerinden bu yana yalnız ilerliyor. Yazdığı parçaların birçoğu hayranlarını ağlatan cinsten. Duygusal yanı ile herkesi etkileyen Yıldırım, o parçaları şöyle yorumladı: "Ben çok ağladım bu gayet normal. Ben yaptığım şarkıdan sonra ellerimi açıp Allaha yalvardığımı ve hüngür hüngür ağladığımı bilirim."


Müziğe nasıl başladınız?
Çocukluğumdan beri müziğin içindeyim. Aileden ve doğuştan gelen müzik aşkımla alakalı olarak, 1981 yılından beri de klasik gitar eğitimiyle büyüdüğüm için o altyapı ile oradan bu zamana kadar geçen bir müzik serüvenim var. 1984’ten itibaren Beste yapmaya başladım ve hala devam ediyorum. Kısaca şunu söyleyebilirim, Kendi hayatımı müzikle birlikte yoğunlaştırıp bu zamana kadar getirmiş biriyim.

Sizi dinleyenler hala kaç tane albümünüz olduğunu bilmiyor. 1 albüm diye alıyorlar içerisinden 12 albüm çıkıyor. Bu nasıl oluyor?
Senin de söylediğin gibi benim albümlerimin içerisinde albüm var. Benim yurtdışı için yaptığım 1 albüm 12 albümden oluşuyor. O zaman o rakamın nerelere ulaşacağını tahmin edin. Ben 12 albümümün her birini bir yılda çıkartsaydım diğer albümlerimi piyasaya çıkartamazdım şirketler kabul etmezdi. Onun için ben o 12’yi paket halinde 12’ye böldüm. Mevsimlerin ve ayların isimlerini kullanarak 12 tane albüm yaptım. Onun üzerine gitseydim ne iksir albümü çıkardı nede diğerleri. Duble albüm 2 albümdür. 2 ayrı hikâye anlatan albümdür ben onu tek albümde topladım. İnsanlar bunu bilemiyor.

Düş Sokağı Sakinleri grubunun dağılması ile ilgili internet sitelerinde birçok söylenti dolaşıyor. Bu durumun aslını sizden öğrenmek istesem?
Oraya girmesek daha iyi olacak. Yeri geldiğinde söyledim ama artık yoruldum. İnsanlar yerlerinde rahat durmazlar, sürekli eleştirmek için bahane ararlar ve desteksiz sallarlar. Yukarıda Allah var doğrusunu o biliyor. Bu konunun gerçek yüzünü basın dâhil birçok insan da biliyor. Ama ben hiçbir zaman bunu su yüzüne çıkartmadım.

Bin’den fazla parçanız var. O kadar parçayı yazmak zor olsa gerek. Murat Yılmazyıldırım bu parçaları yazarken nasıl bir hal alıyor?
Ben gayet normalimdir ama anormal olduğum zamanlar da oluyor. Üzüntülü olduğum, yerin dibine vurduğum zamanlar da oldu çok coşkun ve mutlu olduğum zamanlarda. Yani yazman benim için çok normal. Mesela yoldan geldim birazdan konsere çıkacağım şimdi de parça yazabilirim. Benim için fark etmiyor yani. Özel bir şey de yapmıyorum. İnsanlar kendilerine odalar ayırırlar, inzivaya çekilirler. Bu dünyanın en büyük bahanelerinden biridir. Böyle bir şey olamaz. Yetenek varsa vardır, yoksa yok bu iş zorlayarak olmaz.

Düş Sokağı Sakinlerinden, ‘Düşlerin Ressamlığına’ geçişinizi hayranlarınız nasıl karşıladı?
Gerçek hayranlarım çok normal karşılandı. Ama anormal karşılayanlar da oldu. Bunu yapanların kendilerine sorular sormaları lazım. Çünkü hayat devam ediyor. İnsanlar koşullar gereği bir takım tercihlerde bulunurlar. Ve koşullar insanları başka başka noktalara atar. Son derece huzurlu ve mutluyum. Çünkü ben hayatım boyunca yalnız müzik yapmaktan hoşlandım.

 ‘Serbest vezin ve sembolik şizofreni’ adında bir kitabınız var. Bu kitabın çıkış noktası neydi, böyle bir kitap yazmak nereden esti?
Ben 1984 yılından beri yazıyorum. Sadece şimdiye ait olan bir şey değil. O kitabım çıkanlardan bir tanesi. Çıkmayan birçok kitabım daha var. Yaptığım müzik gibi bir kitap yaptım. Biraz uçuk bir kitaptır ama okunabilecek bir kitap.

Parçalarınızdaki Murat Yılmazyıldırım romantik ve duygusal bir adam. Gerçekte de böyle misinizdir? Karakteriniz duygusal ve romantik mi?
Bu genetik bir şey, yani kromozomlarımdan kaynaklanıyor. Hayata biraz daha duygusal bakmak benim karakterimde var. Çok fazla da yükleme yapmak istemedim. Her şey kendiliğinden gelişiyor. Benim kırılgan bir yapım vardır. Bazen çok fazla derinlere giderim, onu da çok fazla kişi anlayamaz. Ama mütevazı bir dünya insanı gibi ayaklarımın yere basmasından hoşlanırım. Benim için herhangi bir problem yok, her şey olması gerektiği gibi gidiyor.
Örnek aldığınız ya da idolüm dediğiniz birisi var mı?
Hayatım boyunca hiç kimseyi örnek almadım ve kimseye idolüm demedim.

Yaptığınız parçalar arasında sizin için özel bir anlam ifade eden var mı?
Hayatım boyunca o kadar şarkı yazdım ki hepsi benim için ayrı ayrı özel. Ben şarkılarıma yükleme yapmam. Ben 1 şarkı ile 2 saat geçirebilirim. Çok sevdiğim şarkılarım var ama hiçbiri için buna daha fazla yükleneyim demedim. O kadar çok ki beğendiğim şarkım bunu tekilleştiremem. Ben şuna da karşıyım: 1 şarkın tutar. Hayat boyu o şarkının ekmeğini yersin. Herkes seni o şarkıyla anar ve tanır. İnsanlar aynı adamdan 3 şarkı dinleyerek ömür geçirirler. Ben öyle birisi değilim. Bir şarkıya yükleme yapmam. Severler onlar için farklı anlam taşır ama ben o ayrımın içerisine girmem.

Parçalarınızda bir ağlama hissi bırakıyorsunuz. Söylerken de ağladığınız zamanlar oluyor. Bu parçaları yazarken ağladığınız oluyor mu?
Ben çok ağladım bu gayet normal. Başkaları başka şeyler hisseder ama ben kendimi bildim bileli böyleyim. Hiçbir şey yaşamadığım, kurguladığım bir şarkımda bile hüngür hüngür ağlayabilirim. Bu hep böyle oldu ve halada böyle oluyor. Ben yaptığım şarkıdan sonra ellerimi açıp Allaha yalvardığımı ve hüngür hüngür ağladığımı bilirim.

En büyük hayaliniz?
Hayatım boyunca içimde saklı tuttuğum en büyük düşüm ülke yönetmek.
İsteyip de yapamadığınız ya da hayal ettiğiniz bir şey var mı?
Benim en büyük hayalim ülke yönetmek. Çocukluğumdan beri bu hayali getiriyorum. Günümüz dünyasında insanların nasıl siyaset yaptığını bildiğim için ülke yönetmek isterdim. Hayatım boyunca içimde saklı tuttuğum en büyük düşümdür bu, tabi bir ütopyadır. Böyle de öleceğim, çünkü mümkün değil.
Kayseri’de daha önce de konser verdiniz. Burayı nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’de konser vermediğim il kalmadı. Ben bu konuda ayrım yapmam. Benim için doğu, batı, kuzey veya güney. Benim için hiçbir şey fark etmiyor. Sadece iletişim kurmak önemli. Eğer iletişim kuramıyorsan il fark etmez.

Hayranlarınız ile aranız nasıl?
Hayatım boyunca iyi oldu. Ben hayranlarımdan çok iyi insanlar tanıdım. Ve görüştüğüm, konuştuğum dünya kadar hayranım var. Bu işin en güzel tarafı bir çok insanın sizi sevmesi ve sizinle görüşüyor olması.
Murat Yılmazyıldırım’ı bir cümle ile tanıtsanız ne söylerdiniz?
Dünyada dünyaya gelip, aslında bu dünyaya ait olmayan bir mahlukat.

Yeni albüm çalışmalarınız var mı?
Çalışmalar bitti, albüm Temmuz ayında çıkacaktı fakat sözünde durmayan insanlar oldu. Bu nedenle başka arayışlar içerisindeyiz şu anda.

Konserleriniz ve albüm çalışmalarınız sürüyor. Şu anda hayat nasıl?
Hayatım hep rutin geçiyor. Önceki yıllarda daha yoğundum ama artık o kadar yoğun değilim. Ben eskiden bir giderdim 120 gün gelmezdim. Şimdi öyle değil. Artık hayatta, insanalar da değişiyor.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Aslında söylenecek çok şey var ama. İnşallah herkesin hayatı tertemiz olur, insanlar sevgi ve saygı içinde geçirir yaşamını, bebekler terör belasının olmadığı bir ortamda büyüyüp yetişir, analar gözyaşı dökme, dünyada savaşlar olmaz, yukarıya avuç açıp dua ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder