25 Nisan 2013 Perşembe

‘’ARMUTLU TARLA’NIN ÖZÜNDE SEVDALILAR VARDIR’’

Kayserili yazar İsmail Bozkurt ile son kitabı Armutlu Tarla ve onun izlenimlerinden bahsetti. Bozkurt, neden Manzum yazdığını da açıkladı.
İSMAİL BOZKURT
Sohbete başlamadan kendinizden bahseder misiniz?
Ben 1944 Bünyan doğumluyum. Aile olarak Avşar ve Türkmen aşiretlerinden geliyoruz. Her iki yerde de yaylamız ve kışlamız vardır. İlkokulu Pazıören’de, ortaokulu ve yüksekokulu Kayseri’de tamamladım. 1970 yılından itibaren ortaöğretimde görev almaya başladım. Ortaöğretimdeki ilk görev yerim Pazıören öğretmen okuluydu. Daha sonra Isparta’da görev yaptım. Çeşitli yerlerde görev yaptım. Beni 1988 yılında beni koruyucu müdür olarak Baldöktü Anadolu lisesine getirdiler. 17 yıl orada müdürlük yaptım. Çok başarılı çalışmalar yaptık. Bu arada 1 yıl il Milli Eğitim Müdürlüğü yaptım.  2005 yılında da kendi isteğimle emekliye ayrıldım.

Yazma hayatınıza nasıl başladınız, bu istek ne zamandan beri var?
Yazı hayatı benim öğrencilik yıllarımda başladı ve hala devam eder. Isparta’da bulunduğum müddette oradaki mahalli Gazeteler, Tercüman ve Ortadoğu gibi gazetelerde yazılar yazdım. Panellerde ve konferanslarda bulundum. Ben okul hayatımda değişik zamanlarda değişik Türk büyüklerini hep manzum olarak anlattım. Biriktirdiğiniz bir şeyler olduğu zaman zaten yazma isteğiniz oluyor. Konuşuyorsunuz konuştuklarınızı yazmanız isteniyor. Ben Türk kültürünü geçmişe ait olayları geçmişin diliyle anlatıyorum. Bunun keyfiyeti daha çok çocukluğumuzda odalarımızdır. Benim babam Medrese’nin en son öğrencilerinden. Babamın eskiye dair çok fazla birikimi vardı.  O birikimini anlatırken bizde onlardan yararlanırdık. Babamın çok fazla kitabı vardı onlardan da yararlandım. Bu kitapların geneli manzum hikayelerden oluştuğundan bu tarafa merak sardım. Manzum yazmak için genetik olarak bir şeyler olması lazım. Ben ne şairim nede şairlik iddiasındayım. Öyle bir şeyim yok ama manzum yazarım. Bana daha kolay geliyor. Onun için tekrar Kayseri’ye döndüğümde Doğuş Edebiyat Dergisinde yazdım.

Peki, Manzum yazmanızın nedeni nedir?
Gençler kelimelerin birbirleriyle uyumundan faydalanmak suretiyle manzum ifadeleri daha çok seviyor. Onları şiir gibi hissettiklerinden hoşlanıyorlar. Kısa cümleler halinde aktarıldığı için şarkı, türkü gibi hoşuna gidiyor onların. Benim maksadım örf, adet gelenek, duygu ve düşünceyi çocuğa, gence, yaşlıya aktarabilmek. Onun için de onun duygu dünyasına girmek istiyorsunuz.
''Armutlu Tarlanın özünde sevdalılar var. Sevdalılarla birlikte kahramanlar var. Anadolu insanının sevdası güzeldir, sadedir, dürüsttür, bağlıdır. Birbiriyle görüşerek ve bakışarak aşık olan insanlar vardır. Armutlu Tarla burada bir merkezdir.''
Hocam birazda kitaplarınızdan bahsetseniz.
Tabi mesleğim devam ederken yazıp bir kenara biriktirdiklerim de vardı. Bende telif eser olarak Anadolu Türk Aşiretleri çalışmasını hazırladım. Bu çalışmada Türkmenlerin ölümü, düğünü, bütün gelenek ve göreneklerini yazdım. Bu kitapta hepsine ulaşılabilir. Manzum Mensur Hikayeler kitabı çok sakin bir kitaptır. Kolay okunan ve gençlerin seveceği şeyler var. içerisinde birçok hikaye var. Bunlardan birisi de Camız vuruşturulması hikayesi. Şimdi bu manzum hikayeler burada devam edip giderken. Sadece sevdalılar değil onların kahramanları da vardır.

Peki ya Armutlu Tarla?
Armutlu Tarlanın özünde sevdalılar var. Sevdalılarla birlikte kahramanlar var. Anadolu insanının sevdası güzeldir, sadedir, dürüsttür, bağlıdır. Birbiriyle görüşerek ve bakışarak aşık olan insanlar vardır. Armutlu Tarla burada bir merkezdir. Armutlu tarlanın bir merkez olmasının tek sebebi içerisinde bir armut ağacının bulunmasıdır. Kıraç iklimde armut ağacı güneşe karşı korunma yeridir. Rüzgara karşı saklanma yeridir. Bunun yanı başında, sağında solunda çalışan ırgatların öğlenin sıcağında buluşma yeridir. Armutlu tarla bahane olmak suretiyle bir görüşme yeridir.

 Burada vermek istediğiniz mesaj neydi?
Toprak en büyük dosttur. Toprağı işleyeceksin, topraktan çıkan her şeye sahip olacaksın. Orada meşhur bir adam vardır. Armutlu Tarladaki armut ağacını kendi abdest suyuyla beslemiştir. Bir şahsın abdest suyuyla beslediği armut ağacı hayvanları korumuş, insanlara gölge etmiş, yolcuları dinlendirmiş, her şeyi yapmış. Armutlu tarlada yine soy, sop, geçmiş, gelecek hesap edilmiştir. Kitapta Üzüm Kütüğü hikayesi de vardır. Üzüm kütüğü Milli Devletin temsilcisidir. Bunun dışında biten ağaçlar gelir geçer ama topraktan hiç kopmayan hüzün kütüğüdür. Armutlu Tarlada bir şey daha görürsünüz at sineğiyle, it sineği. At sineği soyluluğu, il sineği soysuzluğu temsil eder. İkisi de sinek olmasına rağmen birisi soylu Arap atının üzerindedir, diğeri pisliğin içinde olan köpeğin üzerinde oluşur.
''Armutlu Tarla kitabında ‘Toprak en büyük dosttur. Toprağı işleyeceksin, topraktan çıkan her şeye sahip olacaksın.’ mesajı verilmektedir.''

Bu noktada Armutlu Tarla kitabıyla hedefinize ulaştınız mı?
Armutlu Tarla ilk haftasında ciddi sayıda insanın eline ulaştı. Bu kitap 2,000 bastı bu sayının içerisinden ciddi sayıda insana ulaştı. Biz bu kitaba fiyat koymadık. Kitabı Bilgiyurdu Derneği Kültür Faaliyeti olarak kendisi bastırdı. Bu kitap dağıtılıyor ve kitabı alanlar doğrudan doğruya Bilgiyurdu Derneğine bağış yapıyor. Dernekte bunlara bağış makbuzu kesiyor.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Armutlu Tarlayı okuyanlar şunu göreceklerdir: Dünü düşünmeden gün değerlendirilemez. Günü değerlendirirken de dünden habersiz yaşamak mümkün değil. Yarına bakarken de güne hesaplı bakmak gereklidir. Dünü olmayanların günü, günü olmayanların da yarını olması mümkün değildir. Bu bütün canlılar için öyledir.

Eserleri:
Anadolu Türk Aşiretleri
Manzum Mensur Hikayeler
Armutlu Tarla        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder