Kayserili
yazar İsmail Bozkurt ile son kitabı Armutlu Tarla ve onun izlenimlerinden bahsetti. Bozkurt, neden Manzum yazdığını da açıkladı.
Ben 1944 Bünyan doğumluyum. Aile olarak Avşar ve
Türkmen aşiretlerinden geliyoruz. Her iki yerde de yaylamız ve kışlamız vardır.
İlkokulu Pazıören’de, ortaokulu ve yüksekokulu Kayseri’de tamamladım. 1970
yılından itibaren ortaöğretimde görev almaya başladım. Ortaöğretimdeki ilk
görev yerim Pazıören öğretmen okuluydu. Daha sonra Isparta’da görev yaptım.
Çeşitli yerlerde görev yaptım. Beni 1988 yılında beni koruyucu müdür olarak
Baldöktü Anadolu lisesine getirdiler. 17 yıl orada müdürlük yaptım. Çok
başarılı çalışmalar yaptık. Bu arada 1 yıl il Milli Eğitim Müdürlüğü yaptım. 2005 yılında da kendi isteğimle emekliye
ayrıldım.
Yazma
hayatınıza nasıl başladınız, bu istek ne zamandan beri var?
Yazı hayatı benim öğrencilik yıllarımda başladı ve
hala devam eder. Isparta’da bulunduğum müddette oradaki mahalli Gazeteler,
Tercüman ve Ortadoğu gibi gazetelerde yazılar yazdım. Panellerde ve
konferanslarda bulundum. Ben okul hayatımda değişik zamanlarda değişik Türk
büyüklerini hep manzum olarak anlattım. Biriktirdiğiniz bir şeyler olduğu zaman
zaten yazma isteğiniz oluyor. Konuşuyorsunuz konuştuklarınızı yazmanız
isteniyor. Ben Türk kültürünü geçmişe ait olayları geçmişin diliyle
anlatıyorum. Bunun keyfiyeti daha çok çocukluğumuzda odalarımızdır. Benim babam
Medrese’nin en son öğrencilerinden. Babamın eskiye dair çok fazla birikimi
vardı. O birikimini anlatırken bizde onlardan
yararlanırdık. Babamın çok fazla kitabı vardı onlardan da yararlandım. Bu
kitapların geneli manzum hikayelerden oluştuğundan bu tarafa merak sardım.
Manzum yazmak için genetik olarak bir şeyler olması lazım. Ben ne şairim nede
şairlik iddiasındayım. Öyle bir şeyim yok ama manzum yazarım. Bana daha kolay
geliyor. Onun için tekrar Kayseri’ye döndüğümde Doğuş Edebiyat Dergisinde
yazdım.
Peki,
Manzum yazmanızın nedeni nedir?
Gençler kelimelerin birbirleriyle uyumundan
faydalanmak suretiyle manzum ifadeleri daha çok seviyor. Onları şiir gibi
hissettiklerinden hoşlanıyorlar. Kısa cümleler halinde aktarıldığı için şarkı,
türkü gibi hoşuna gidiyor onların. Benim maksadım örf, adet gelenek, duygu ve
düşünceyi çocuğa, gence, yaşlıya aktarabilmek. Onun için de onun duygu
dünyasına girmek istiyorsunuz.
Hocam
birazda kitaplarınızdan bahsetseniz.
Tabi mesleğim devam ederken yazıp bir kenara
biriktirdiklerim de vardı. Bende telif eser olarak Anadolu Türk Aşiretleri
çalışmasını hazırladım. Bu çalışmada Türkmenlerin ölümü, düğünü, bütün gelenek
ve göreneklerini yazdım. Bu kitapta hepsine ulaşılabilir. Manzum Mensur
Hikayeler kitabı çok sakin bir kitaptır. Kolay okunan ve gençlerin seveceği şeyler
var. içerisinde birçok hikaye var. Bunlardan birisi de Camız vuruşturulması
hikayesi. Şimdi bu manzum hikayeler burada devam edip giderken. Sadece
sevdalılar değil onların kahramanları da vardır.
Peki
ya Armutlu Tarla?
Armutlu Tarlanın özünde sevdalılar var. Sevdalılarla
birlikte kahramanlar var. Anadolu insanının sevdası güzeldir, sadedir,
dürüsttür, bağlıdır. Birbiriyle görüşerek ve bakışarak aşık olan insanlar
vardır. Armutlu Tarla burada bir merkezdir. Armutlu tarlanın bir merkez
olmasının tek sebebi içerisinde bir armut ağacının bulunmasıdır. Kıraç iklimde
armut ağacı güneşe karşı korunma yeridir. Rüzgara karşı saklanma yeridir. Bunun
yanı başında, sağında solunda çalışan ırgatların öğlenin sıcağında buluşma
yeridir. Armutlu tarla bahane olmak suretiyle bir görüşme yeridir.
Burada vermek istediğiniz mesaj neydi?
Toprak en büyük dosttur. Toprağı işleyeceksin,
topraktan çıkan her şeye sahip olacaksın. Orada meşhur bir adam vardır. Armutlu
Tarladaki armut ağacını kendi abdest suyuyla beslemiştir. Bir şahsın abdest
suyuyla beslediği armut ağacı hayvanları korumuş, insanlara gölge etmiş,
yolcuları dinlendirmiş, her şeyi yapmış. Armutlu tarlada yine soy, sop, geçmiş,
gelecek hesap edilmiştir. Kitapta Üzüm Kütüğü hikayesi de vardır. Üzüm kütüğü
Milli Devletin temsilcisidir. Bunun dışında biten ağaçlar gelir geçer ama
topraktan hiç kopmayan hüzün kütüğüdür. Armutlu Tarlada bir şey daha görürsünüz
at sineğiyle, it sineği. At sineği soyluluğu, il sineği soysuzluğu temsil eder.
İkisi de sinek olmasına rağmen birisi soylu Arap atının üzerindedir, diğeri
pisliğin içinde olan köpeğin üzerinde oluşur.
''Armutlu Tarla kitabında ‘Toprak en büyük dosttur. Toprağı işleyeceksin, topraktan çıkan her şeye sahip olacaksın.’ mesajı verilmektedir.'' |
Bu
noktada Armutlu Tarla kitabıyla hedefinize ulaştınız mı?
Armutlu Tarla ilk haftasında ciddi sayıda insanın
eline ulaştı. Bu kitap 2,000 bastı bu sayının içerisinden ciddi sayıda insana
ulaştı. Biz bu kitaba fiyat koymadık. Kitabı Bilgiyurdu Derneği Kültür
Faaliyeti olarak kendisi bastırdı. Bu kitap dağıtılıyor ve kitabı alanlar
doğrudan doğruya Bilgiyurdu Derneğine bağış yapıyor. Dernekte bunlara bağış
makbuzu kesiyor.
Son
olarak neler söylemek istersiniz?
Armutlu Tarlayı okuyanlar şunu göreceklerdir: Dünü
düşünmeden gün değerlendirilemez. Günü değerlendirirken de dünden habersiz
yaşamak mümkün değil. Yarına bakarken de güne hesaplı bakmak gereklidir. Dünü
olmayanların günü, günü olmayanların da yarını olması mümkün değildir. Bu bütün
canlılar için öyledir.
Eserleri:
Anadolu Türk Aşiretleri
Manzum Mensur Hikayeler
Armutlu Tarla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder